MEHMET AKİF ERSOY EVİ VE MÜZESİ
İstiklal Marşı yazarımız olan Mehmet Akif Ersoy'un, Osmanlı nufüs kayıtlarında ve günümüz Cumhuriyet kayıtlarına ulaşılan Mernis sistemi üzerindeki bilgilere göre doğum tarihi 1 Temmuz 1873 ve doğum yeri de Çanakkale ili Bayramiç ilçesidir. Mehmet Akif Ersoy'un babası Tahir Efendi'nin 1873 ile 1877 yılları arasında Bayramiç Karşıyaka Camisin'de imam hatiplik yaptığı bilinmektedir.
İki katlı olan Mehmet Akif Ersoy Evi toplamda beş odadan oluşmaktadır. Milli Şair’in evi, restorasyondan sonra yapılan iç mekân tasarımla ve dekorasyonu ile o dönemin sosyal ve kültürel yapısını da ortaya koymaktadır. Müze evinde, Mehmet Akif Ersoy ile ilgili birçok bilgi ve belge de sergilenmektedir.
AYAZMA
Ayazma mesire yeri, Bayramiç ilçe merkezinden Kazdağlarına doğru 15 km gidildikten sonra varılan Evciler köyü sınırları içinde bulunur. Evciler köyünden yaklaşık 5 km daha gidilince Ayzama'ya varılır. Kazdağına özgü ağaçları, gürül gürül akan soğuk suları ve piknik yerleri ile Çanakkale ilinin en güzel mesire yerlerinden birisidir.
HADIMOĞLU KONAĞI
Bayramiç'in uzun süre sancaktarlığını yapan Hadımoğulları tarafından inşa ettirilen bu güzel Türk evi "Hadımoğlu Konağı" olarak bilinmektedir. Batıdaki sokağa bakan cephesi büyük boyutlu kesme taşlardan ve penceresiz yapıldığı için de halk arasında Hadımoğlu Şatosu olarak anılmaktadır. 17. yüzyılda Konya'nın Hadim kasabasından gelerek, Bayramiç'e yerleşen Mustafa ve Ahmet isimli iki kardeş burada dabaklık yapmaya başlamışlardır. Kısa bir sürede zengin olan kardeşler, zamanın hükümetinden Bayramiç sancaktarlığını almışlardır. Hadimoğlu konağı, bu sancaktar kardeşlerden kalan ve günümüze kadar fazla tahrip olmadan gelebilen en güzel sivil mimarlık örneklerinden biridir.
Binanın bazı yerlerinde Bayramiç ilçesine 14 km. uzaklıkta yer alan Kurşunlu tepe üzerinde Skepsis Antik kentinden gelen mimari parçalar dekorasyon unsuru olarak kullanılmıştır. İç ve dış cepheler tamamen resim, fresk, alçı süsleme ve ahşap oymalarla tezyin edilmiştir. 1973 yılında, bina, varislerden hazinece satın alınmış, bilahare Kültür Bakanlığına devredilmiştir. 1996 yılında Bayramiç Kaymakamlığına tahsis edilen konak, Türk Evi-Etnografya Müzesi olarak Çanakkale Valiliğince gösterime arzedilip, Bayramiç halkına armağan edilmiştir.
BAYRAMİÇ BARAJI
İlçenin en önemli Akarsuyu; Kazdağı’ nın Ayazma denilen yerinden çıkan Evciler Deresi ile Çırpılar ve Karaköy Köylerinden gelen derelerin birleşmesi ile meydana gelen Menderes Çayıdır. Akarsu, Kasabanın içinden geçerek Bayramiç-Ezine ovasından akar, Ezine’de Akçin Çayı ile birleşir ve Karanlık Limanda denize dökülür. Uzunluğu 110 Km. dır. İlçe arazisinin sulanmasında bu çaydan geniş ölçüde yararlanılır. Menderes Çayı üzerine 1986 yılında yapımına başlanılan Bayramiç Barajı inşaatı tamamlanmış olup, Sulama Kanalları çalışmaları halen devam etmektedir.
SKEPSİS VE KERBENE ANTİK KENTLERİ
Skepsis
Skepsis, ilk kez Bayramiç’in 18 km. güneydoğusundaki Evciler köyü yakınında kurulmuştur. Sonradan da Bayramiç’in 10 km. doğusundaki, bugünkü Kurşunlu köyünün olduğu yere taşınmıştır. Kent denize uzak ama Skamandros (Eski Menderes) Nehri’nin suladığı verimli vadi üzerine kuruluyor. Kurulduğu noktanın güzel manzarası kente isim verilirken etkili oluyor. Eski Yunancada “skepsis” kelimesi “manzarası güzel yer” anlamına geliyor. Skepsis, İlkçağ sonu ile Ortaçağ başlarında büyük bir önem kazanmış ve piskoposluk merkezi olmuştur. M.S.431’de Efes’te toplanan konsil toplantısında Skepsis’i piskopos Athanasion temsil etmiştir.
787 ‘deki ikinci İznik konsilinde Skepsis’i temsil eden bir piskoposun olmayışı bu tarihte önemini kaybettiğini göstermektedir. 1800 ‘lü yıllarda buradaki önemli bir aile olan Hadimoğulları Bayramiç kasabasında birçok inşaat yaparken kentin antik taşlarını kullanmışlardır. Özellikle Konak Câmiinde şpoli malzeme çok miktarda kullanılmıştır. Schliemann 1881’de buraya geldiğinde, Kurşunlu köyünde yaptığı kazılarda bazı kalıntılara rastlamış, tıpkı Assos’un duvarları gibi duvar kalıntıları ve 3 x 1.80 m ebadında bir bina kalıntısı bulmuştur.
Skepsis’in aşağı kenti ile nekropolü Bayramiç Barajının suları altında kalacağından, 1993'te burada kurtarma kazısı yapılmış; ortaya bir hamam çıkarılmış, mezar stelleri ve çeşitli mimari parçalarla karşılaştırılmıştır.
Kebrene
Antik Kent Bayramiç'ten kuş uçuşu 12 km kadar güney doğuya denk düşen Çaldağ köyü yakınındaki Çalı Dağı güney doruğu ile, 1 km ilerisindeki güneybatıya düşen Fuğla Tepe arasındadır.
Kebrene Antik Kenti’nin kuruluşu arkeolojik verilere göre M.Ö. 7. yüzyıla kadar inmektedir. Yapılan araştırmalarda kentin en parlak döneminin M .Ö. 6. yüzyıl ile 4. yüzyıl olduğu tespit edilmiştir. Kentin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu hakkında kesin bir bilgi yoktur. Gümüş madeni ve hayvancılıkla zenginleşen kent, bölgenin ilk Sikke basan kentlerindendir. Sikkelerin ön yüzünde Apollon başı, arka yüzünde ise koç başı bulunmaktadır. Kent Pionia, Gargara, Antandros (Günümüz Edremit Körfezi civarı), Assos ve Lamponya’ya (Günümüz Ayvacık yakınları) giden antik yolların üzerinde kurulmuştur. Xenephon, Strabon kentin isminden bahsederlerken Kebrene’nin Skepsis ile Skamandras (Kara Menderes Nehri) arasında bir yer olduğunu söylemektedir. M.Ö. 310 yılında Alexandria Troas kentinin kurulması ile Antigonos tarafından Kebrene halkının da bu kente taşınması ile önemini yitirmiş ve böylece kent terk edilmiştir.