Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Bayramiç Meslek Yüksekokulu

Çocuk Gelişimi Programının Yeni Eğitim-Öğretim Yılı Heyecanı. Program Mezunlarımızdan Ayşe Demirtaş ve Tuğçe Akgül'ün Eğitim-Öğretim Hayatları ve Mesleğe Başlamaları ile İlgili Duygu ve Düşünceleri

Çocuk Gelişimi Programının Yeni Eğitim-Öğretim Yılı Heyecanı

Geçtiğimiz hafta milyonlarca öğrencimiz öğretmenleriyle beraber ders başı yapmanın heyecanını yaşadı. Çocuk Gelişimi programı olarak bizler de bu heyecana ortak olmaktayız. Çünkü mezun ettiğimiz öğrencilerimiz de eğitim kurumlarında öğrencileriyle birlikte bu sürecin bir parçası oldular. Onları eğitim ortamında öğrencileri ile görmek bizler için tarifi imkânsız bir gurur. Bölüm olarak mezunlarla iletişime büyük önem vermekteyiz. Kendileri ile iletişimimizi her geçen gün arttırarak devamlı karşılıklı fikir alışverişinde bulunmaktayız. Bu bağlamda mesleğe başlayan öğrencilerimizin duygu ve düşünceleri çok büyük önem taşımaktadır.

Mezunlarımızdan Ayşe Demirtaş, duygularını bizlerle paylaşarak şunları ifade etmiştir.

Öncelikle bu okuldan mezun olduğum için çok mutluyum ve gururluyum.  2 yıl boyunca derslerde öğrendiğim, uygulamalarını yaptığım etkinlikleri kendi sınıfımda öğrencilerime uyguluyorum. Üniversitemizin bana çok faydası ve katkısı oldu. Başta Meslek Yüksekokulu müdürümüz Dr. Öğr. Üyesi Emin Yakar olmak üzere tüm hocalarıma teşekkür ediyorum. Onlar sayesinde bilgili ve kendimden emin şekilde çocuklar yetiştiriyorum. Bizlerden sonra sıralarımızı alacak arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Her öğrenci gibi okurken zorluklar yaşayabiliyoruz ama mezun olup kendini sınıfınızın öğretmeni olduğunda iyi ki bu mesleği seçmişiz diyoruz.

Bir başka mezunumuz olan Tuğçe Akgül ise duygu ve düşüncelerini şu sözlerle paylaşmıştır.

Mesleğe başlangıcımın ilk günü geldiğinde içimde karmaşık duygular vardı. Heyecan, merak, ve biraz da endişe doluydu içim. Öğrencilerimle tanışma ve yeni bir döneme başlama heyecanı beni dolduruyordu, ancak aynı zamanda onların beklentilerini karşılamak ve onlara rehberlik etme sorumluluğu da bana ağırdı. Sınıfımın kapısını açtığımda, yeni yüzlerle dolu bir grup öğrenciyle karşılaştım. İlk bakışta, her birinin kendi kişisel özelliklerini ve potansiyellerini taşıdığını gördüm. Bu beni heyecanlandırdı. Her bir öğrencinin öğrenme yolculuğunda bir rol oynamak istiyordum. Ancak, aynı zamanda bu yeni başlangıcın bazı zorlukları da vardı. Öğrencilerimle bir güven bağı kurmalı, onların öğrenme tarzlarını anlamalı ve onları desteklemeliydim. İlk gün, bu bağı kurmaya başlama sürecinin sadece bir adımıydı. Sınıfta çocukların yüzlerindeki kararsızlık ve merakı gördüm. Onlara hoş geldin demenin ve sınıfımızı bir ev gibi hissettirmenin önemini anladım. Onlara güvendiklerini ve öğrenme yolculuklarında destekleyeceğimi hissettirmem gerektiğini biliyordum. Sonuç olarak, ilk gün benim için karmaşık duygularla dolu bir deneyimdi. Hem öğrencilerimin büyüleyici potansiyeline olan inancım hem de onları doğru şekilde yönlendirme sorumluluğum arasında bir denge kurmam gerekiyordu. Bu yeni başlangıçla birlikte, her öğrencinin öğrenme macerasına katkıda bulunmaktan heyecan duyuyorum.

Bölüm başkanı Öğr. Gör. İsmail Sabah ise, “mezunlarımız ve yeni meslektaşlarımıza meslek hayatlarında ve yeni eğitim-öğretim yılında başarılar diliyorum. Mutluluklarını ve heyecanlarını bizler de paylaşıyoruz. Kendileri ile olan iletişimimiz sadece öğrencilik dönemi ile sınırlı değildi, bizler hocaları olarak her zaman onlara yakın olacağız” şeklinde açıklamada bulundu.